KORONAVİRÜSTEN KORUNMAK İÇİN NE YAPILMALI?

  • Ekleyen:
    1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars
    Loading...
    KORONAVİRÜSTEN KORUNMAK İÇİN NE YAPILMALI?

    Şu günlerde virüs kaynaklı hastalıklar çok yaygın, özellikle salgın haline gelen koronavirüs enfeksiyonunun bilinen bir tedavisi yok. Antibiyotikler de viral hastalıklarda etki etmiyor, hatta vücuttaki yararlı bakterileri yok ettiği için daha da zararlı olabiliyor. Bu nedenle, tek çare bağışıklığın güçlü tutulması. Bunun için doğal bağışıklık destekleyici propolisin doğru bir şekilde hazırlanmış, en az yüzde 10 oranında saf propolis içeren propolis özütünden yetişkinlerin günde en az 20 damla, çocukların 10 damla kullanması ve propolisli, arı sütlü, ham ballı karışımlardan da günde en az 1 tatlı kaşığı tüketilmesi önemli. Propolis ve arı sütü bağışıklığı desteklerken, virüslerin vücutta çoğalarak enfeksiyona yol açmasını da engelliyor.

    Eğer enfeksiyona yakalanırsanız kullandığınız damla sayısını 4 katına kadar çıkarmanızda yarar var. Zira hastalık döneminde vücut daha fazla toksin ürettiği için bu toksinlerin atılımını sağlamakta da daha fazla antioksidana yani propolise ihtiyaç oluyor. Propolis doğada bilinen en güçlü antioksidanlardan biri ve düzenli tüketildiğinde vücuda detoks etkisi yaratıyor, vücudu bozulmuş hücrelerden, hücre atıklarından, bakteri, virüs ve mantarlardan temizliyor.

    Propolisin koronavirüse etkisi

    Propolisin koronovirüs üzerine etkisi ile ilgili Pavia Üniversitesi’nde yapılan bilimsel çalışmada, propolisin içeriğinde doğal olarak bulunan 5 farklı flavonoidin, çeşitli virüslere karşı etkileri araştırıldı. Çalışmada, koronavirus, herpesvirus, adenovirus ve rotavirus örneklerinin uygun şartlarda çoğalmaları sağlandı ve ardından elde edilen ham propolisten Acacetin, Kamferol, Krisin, Kuersetin ve Galanjin flavonoidleri izole edildi. İzole edilen 5 adet flavonoidin, sırasıyla bütün virüslerle etkileşimleri gözlemlendi. Çalışmanın sonucunda Acacetin, Kamferol, Krisin, Galanjin ve Kuersetin’in koronavirus dahil bütün virüslerin azalmasında etkili olduğu, Krisin ve Kamferol flavonoidlerinin de özellikle Herpes virüsünün çoğalmasını azalttığı görüldü. Araştırmacılar, propolisin bileşiminde bulunan fenolikler ve flavonoidler nedeniyle yüksek antioksidan, antimikrobiyal ve antienflamatuvar etki gösterdiğini ve bunun da hastalıklara karşı korunmaya ayrıca hastalık sırasında daha çabuk toparlanmaya yardımcı olduğunu kaydetti.

    2003 yılında Güney Kore’de yapılan bilimsel çalışmada, propolisin antiviral ve antikanserojenik ve diğer pek çok biyolojik aktivitesinden sorumlu kafeik asit fenetil ester bileşeninin (KAFE) bağışıklık üzerindeki etkileri incelendi. Çalışmanın sonucunda KAFE’nin bağışıklığı düzenleyici etkileri olabileceği bilimsel olarak ortaya konuldu.

    2014 yılında Kyushu Üniversitesi’nde yapılan çalışmada ise influenza virüsüne karşı propolisin etkinliği araştırıldı. Bu enfeksiyonu geçiren hastalar iki gruba ayrıldı ve bir gruba düzenli olarak propolis verildi ve propolis alan grubun hastalık semptomlarında daha hızlı bir iyileşme gözlendiği tespit edildi. Araştırmacılar, propolisin antiviral özelliğinden dolayı influenza virüsüne karşı etkin olduğunu ve grip semptomlarını azalttığı görüşünde.

    Propolisli gargara

    Virüs kaynaklı hastalıklarda C vitamininden zengin beslenmek, yeterli su tüketmek ve yüksek antioksidan özellik gösteren gıdalar ile bu gıdaların en başında gelen propolis tüketilmesi öneriliyor. Özellikle çocukların kreş ve okul gibi kalabalık ortamlarda enfeksiyona yakalanma riskinin çok yüksek olması nedeniyle çocuklara mutlaka el yıkama eğitimi verilmesi büyük önem taşıyor. Boğaz ve burun temizliğinin sabah akşam ılık su ile yapılması isteniyor. 1 bardak ılık suya 1 çay kaşığı tuz, 1 yemek kaşığı elma sirkesi ve 20 damla suda çözünebilir propolis karıştırarak boğaz ve burun için virüslere karşı etkili bir gargara hazırlanabiliyor.

    Sağlıksız ve yetersiz uyku bağışıklığı vuruyor

    Gribal salgın tüm hızıyla etkisini gösterirken bağışıklık sisteminin güçlü olması, korunmada kilit rol oynuyor. Sağlıklı bir uyku kuvvetli bir bağışıklık sisteminin olmazsa olmazı.
    Nöroloji, Uyku Bozuklukları Uzmanı Prof. Dr. Murat Aksu, “Uyku sırasında hem santral sinir sisteminde hem de diğer organlarda bulunan bazı toksik maddeler vücut dışına atılabiliyor” diyerek, uykunun bağışıklığın kuvvetlendirilmesinde önemli rol oynadığını söylüyor.

    Uykunun olumlu etkilerini gösterebilmesi için melatonin hormonunun yeterince salgılanmasının gerektiğini kaydeden Aksu bunun için de telefon, bilgisayar ve televizyondan yansıyan mavi ışıktan uzak karanlık ortamın şart olduğuna işaret ediyor.

    Her sağlıklı insanın günde en az 6 saat uyuması gerektiğini de dile getiren Aksu, özellikle gece 23.00 ile 02.00 saatleri arasındaki uykunun çok önemli olduğunu söylüyor.

    Yediklerimize dikkat edelim

    Mevsim geçişlerinde birçoğumuz yorgunluk ve halsizlikten şikayet ederiz. Bu durum vücudumuzun susuz kaldığının ana göstergesidir. Su bunu engelleyen en büyük yardımcıdır. Bedenimizin ana kaynağı suyun yanı sıra bağışıklığı güçlendiren Omega-3 yönünden zengin olan somon ve ete kıyasla daha fazla demir içeren kakao tüketilebilir. Greyfurt, günlük C vitamini ihtiyacının büyük kısmını almayı sağlayarak bağışıklık sisteminin desteklenmesine yardımcı olurken vitamin ve mineral deposu olan elmaysa, halsizlikte ilk tercih edilmesi gereken meyvelerden.

    Malzemeler
    Yapılışı